BLOOM TAKSONOMİSİ
Taksonomi, canlıların sınıflandırılması ve bu sınıflandırmada kullanılan kural ve prensipler olarak özetleniyor.
İlk olarak 1956 yılında Chicago Üniversitesi profesörü, Benjamin Bloom’un ‘Eğitsel Hedeflerin Taksonomisi’ olarak açıkladığı çalışma ile uzun yıllar eğitim sisteminde öğrencilerin algı ve öğrenme yapılarını geliştirerek üst düzeye çıkarılmak üzere yararlanılmıştır. [1]
Bloom öncelikle her öğrencinin algı yapısının farklı olduğunu bilerek okul, kurs gibi toplu eğitim verilen yerlerde bu farklılığın etkilerini en aza düşürmek ve bunu çocuk,aile,toplum için faydalı hale getirmek üzere çalışmalara başlamıştır. Bloom modelini oluşturan temel şey; öğrenciye etki eden kişisel algılama farklılıklarını kontrol altında tutarak öğretimin niteliğinin kontrol edilebilmesidir. Bu model ek çaba ve zaman ile her öğrencinin verilmek istenilen bilgiye ulaşmasının mümkün olduğunu göstermektedir. Bunun içinde 3 temel değişken vardır;öğrenci nitelikleri,öğretim hizmetinin niteliği,öğrenme ürünleri.

Öğrenmenin birçok tanımı vardır ancak temel anlamıyla öğrenmek; deneyimler,eğitim ve öğretim sonucu davranışta meydana gelen kalıcı değişiklik olarak tanımlanabilir. Her insanın algı biçimi,öğrenme stili kendi içerisinde farklılık gösterir. Kimimiz okuyarak öğrenirken kimimiz deneyimleyerek çözerek öğreniriz. Aynı zamanda zeki bir insanla,normal bir insanın da öğrenme şeklinin farklı olduğu görülür. Yaşla da farklılık gösteren öğrenme şekilleri her bireyin algı düzeyinin ve şeklinin farklı olduğunu göstermeye yetiyor. [4]
Bilişsel Alan
Bu taksonomi çeşidi bilgi ve zihinsel becerilerin gelişimini içerir. Bloom’a göre öğrencilerin düşünme seviyeleri en basitten en karışığa doğru altı seviyeden oluşmaktadır.
Bu taksonomi çeşidi bilgi ve zihinsel becerilerin gelişimini içerir. Bloom’a göre öğrencilerin düşünme seviyeleri en basitten en karışığa doğru altı seviyeden oluşmaktadır.
Bilgi, Kavrama, Uygulama, Analiz, Sentez, Değerlendirme. [3]
Duyuşsal Alan
Duyuşsal alan, duyuşsal güçleri gerektiren ve çoğunlukla toplumsal çevrede insanın geliştirdiği duygu, tutum ve değerlerle ilgili davranışlardır. (Öğrenilmiş duyguların kodlandığı alandır.)
Bilişsel alanın "Bilgi" basamağı Duyuşsal alan davranışlarının temeli olmaktadır.
Duyuşsal alan 5 basamaktan oluşur: Alma, Tepkide Bulunma, Değer Verme, Örgütleme, Bir Değerle Nitelenmişlik (Karakter Haline Getirme)- Kişilik
Psiko-Motor (Devinişsel) Alan
Psiko-motor alan ile ilgili davranışlar zihin ve kas koordinasyonunu gerektiren davranışlardır. (Öğrenilmiş becerilerin kodlandığı alan.)
Psiko-motor Alan Hedeflerinin Aşamalı Sınıflaması: Uyarılma, Rehber (Kılavuz) Denetiminde Yapma, Beceri Haline Getirme, Duruma Uydurma, Yaratma.
Bloom'un bilişsel taksonomisi altı kattan oluşmaktadır. Eğitimde öğrencilerin üst düzey düşünme becerilerini geliştirmek ve teşvik etmek için kullanılmaktadır. Bloom taksonomisi, en basit bilişsel öğrenmeden en derin öğrenmeye doğru altı seviyeden oluşmaktadır. Bloom öğrenme sürecinde her öğrencinin algısının farklı olduğunu savunmuştur. Buna bağlı olarak bireylerin düşünme seviyelerinde de farklılıklar olacağını düşünerek çalışmalar yapmıştır. Bu düşünme seviyeleri bilişsel alana göre sınıflandırarak Bloom Taksonomisini günümüz eğitsel uygulamalarına uyarlamıştır. Bu çalışmaların tamamına "Bloom Dijital Taksonomisi" denilmektedir.
- Bilgi: Bilginin, hiçbir değişime uğratılmaksızın, olduğu gibi alındığı basamaktır.
- Kavrama: Bilginin, birey tarafından içselleştirilip, özümsendiği; özünü yitirmeden özetlenip, yorumlandığı; farklı ifade biçimlerine dönüştürüldüğü basamaktır.
- Uygulama: Bilginin yeni durumları açıklamada ya da yeni problem durumlarını çözüme ulaştırmada kullanıldığı basamaktır.
- Analiz: Bilginin, onu oluşturan alt unsurlara ayrıştırıldığı, temelinde yatan sayıltıların ya da örgütleme ilkelerinin belirlendiği basamaktır.
- Sentez: Bilginin, orijinal sayıltı ya da örgütleme ilkeleri doğrultusunda yeniden oluşturulup, yeni bir form kazandığı basamaktır.
- Değerlendirme: Örgütlenmiş bilgi bütününün, temelinde yatan sayıltı ya da örgütleme ilkeleri ile tutarlılığının; Örgütlenmiş bilgi bütününün, açıkladığı alanın özellikleriyle tutarlılığının belirlendiği basamaktır.
Duyuşsal alan, duyuşsal güçleri gerektiren ve çoğunlukla toplumsal çevrede insanın geliştirdiği duygu, tutum ve değerlerle ilgili davranışlardır. (Öğrenilmiş duyguların kodlandığı alandır.)
Bilişsel alanın "Bilgi" basamağı Duyuşsal alan davranışlarının temeli olmaktadır.
Duyuşsal alan 5 basamaktan oluşur: Alma, Tepkide Bulunma, Değer Verme, Örgütleme, Bir Değerle Nitelenmişlik (Karakter Haline Getirme)- Kişilik
- Alma: Bireyin, ilgi, tutum ya da değer geliştirmesi istenen bilgi, nesne ya da durumların farkına vardığı basamaktır.
- Tepkide Bulunma: Bireyin, belli bir bilgi, nesne ya da durum karşısında, yerleşiklik kazanmamış bir tepkiden, gönüllü bir tepkiye kadar varan, bireysel tepkiler gösterdiği basamaktır.
- Değer Verme: Bireyin, belli bir bilgi, nesne ya da duruma, toplumsal kabuller doğrultusunda bir değer yükleyerek tepkide bulunduğu basamaktır.
- Örgütleme: Bireyin, toplumsal kabuller doğrultusunda bir değer yükleyerek tepkide bulunduğu belli bir bilgi, nesne ya da duruma, kendine özgü değerler atfettiği basamaktır.
- Kişilik: Bireyin, oluşturduğu yeni değerlere bağlılığı ile temsil edildiği basamaktır.
Psiko-motor alan ile ilgili davranışlar zihin ve kas koordinasyonunu gerektiren davranışlardır. (Öğrenilmiş becerilerin kodlandığı alan.)
Psiko-motor Alan Hedeflerinin Aşamalı Sınıflaması: Uyarılma, Rehber (Kılavuz) Denetiminde Yapma, Beceri Haline Getirme, Duruma Uydurma, Yaratma.
- Uyarılma: Bireyin, zihin kas eşgüdümünü gerektiren bir işe, duyuları ve tüm vücuduyla hazır olduğu basamaktır.
- Kılavuzla yapma: Bireyin, zihin kas eşgüdümünü gerektiren bir işi, doğrudan ya da yönergeler yoluyla yardım alarak yapabildiği basamaktır.
- Beceri Haline Getirme: Bireyin, zihin kas eşgüdümünü gerektiren bir işi, yardım almaksızın ve işin gerektirdiği nitelikte yaptığı basamaktır.
- Duruma Uydurma: Bireyin bir psiko-motor becerisini, benzer nitelikte başka bir durumda kullanabildiği basamaktır.
- Yaratma: Bireyin, uzmanlaştığı alanda orjinal bir beceri ortaya koyduğu basamaktır.
Taksonominin Yenilenmesine Neden İhtiyaç Duyuldu?
Taksonominin ortaya çıkış yılı olan 1956 yılından bugüne her alanda pek çok değişiklik ve yenilik gerçekleşti. Bu değişim ve yeniliklerin “eğitim” kavramını etkilemesi de kaçınılmazdı. Bugün eğitimciler “öğretme ve öğrenmenin” düşünmekten daha fazlasını içerdiği kabul ediyor. Bloom Taksonomisi; üst düzey bilişsel bilgileri tam olarak ifade edememesi, güncel bazı meselelerin taksonomi ile bağdaştırılamaması ve değerlendirme basamağında ortaya çıkan güçlükler gibi nedenlerden ötürü Anderson ve Krathwohl önderliğinde bir çalışma grubu tarafından revize edildi ve günün ihtiyaçlarına cevap veren bir hale getirildi. [2]
Yeni Bloom Taksonomisi
Yeni taksonomi, orijinal halindeki mantık üzerine kurulmuştur ve gerçekleştirilen değişimler ise şunlardır: [5]- Orijinal taksonominin oluşturulduğu yıllarda pek bilinmeyen “biliş üstü bilgi” kavramı bilgi basamağına eklenerek, taksonominin tek boyutlu yapısının iki boyutlu hale dönüşmesi sağlanmıştır. Bu, revize edilmiş taksonomideki en önemli değişimdir.
- Orijinal taksonomide yer alan “bilgi” basamağı “hatırlama” olarak revize edilip, taksonomi isim formdan fiil forma dönüşmüştür.
- Kavrama basamağı anlama, analiz basamağı çözümleme olarak adlandırılmıştır. Uygulama basamağı ise aynı konumunda kalmıştır.
- Sentez yapmanın değerlendirme yapmaktan daha zor olacağı fikrinin yaygın olarak kabul edilmesi nedeniyle, sentez basamağının yeri değerlendirme ile yer değiştirmiştir. Ayrıca, üst düzey düşünme süreçlerini daha çok vurgulayan yaratma kavramı en üst basamakta yer almıştır.

Bloom Dijital Taksonomisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder